Her geçen gün dijitalleşen Dünya, artık daha fazla şeyin internet ve
elektronik cihazlar üzerinden kullanılmasına imkan sağlayan teknolojilerle fikir üretmesi, bir
şeyler geliştirilmesi ve çok daha fazlası için artık daha iyi bir yer. Bugün internet üzerinden
alışveriş, bankacılık gibi pek çok bireysel işlemi ve muhasebe, fatura, hizmet yönetimi gibi pek çok
kurumsal işlemi çok kolay şekilde yapabiliyoruz.
Eğer dijital araçlar olmasaydı, bugün İstanbul’daki bir müşterinin, Ankara’daki bir satıcıya para
göndermesi saniyeler değil, saatler alacaktı. Ayrıca maliyet çok daha yüksek olacak ve güvenlik
sorunları ortaya çıkacaktı. Fakat internet ve mobil bankacılık servisleri sayesinde bunların hiçbiri
olmuyor.
Dijital dünyada bilgiye erişmek de çok kolay. Evinizdeki bilgisayarınızdan, kolaylıkla Dünya’nın o
bir ucundaki bir kütüphanedeki değerli eserlere ulaşabilir ve bunlardan yararlanabilirsiniz. Evet,
bunların hepsi bize modern teknolojinin getirdiği şeyler. Peki her şeyin bu kadar güzel göründüğü
arenada hiç mi eksiklik yok?
Bilgiye erişmek ve teknolojinin nimetlerinden faydalanmak, statü farkı olmaksızın her bireyin
hakkıdır. Ancak maalesef, engelli bireyler dijital dünyanın sunduğu olanaklardan faydalanırken
çeşitli erişilebilirlik sorunlarıyla karşılaşmaktadır. Günümüzde erişilebilirliği, iş sürecinin bir
parçası haline getiren ve önemseyen kurum sayısı oldukça az, bu da görme, işitme ve diğer engel
gruplarına sahip bireylerin erişilebilirlik konusuna ilişkin şikayetlerinin artmasına yol
açmaktadır.
Bu blog yazımızda, dijital erişilebilirlikle toplum için daha kapsayıcı bir Dünya yaratmanın 6
yoluna hep birlikte göz atacağız. Bu sayede kurumların dikkat etmesi gereken hususları yakından
tanıyacak, aynı zamanda kullanıcılara düşen görevleri de öğreneceğiz. Haydi başlayalım!
Dijital erişilebilirliği sağlamanın en temel koşulu, erişilebilirlik için
oluşturulan standartları takip etmek ve bunları web siteleri ve mobil uygulamalar başta olmak üzere
genel olarak sahip olunan dijital alanlara uygulamaktır. Günümüzde dijital erişilebilirliği
tanımlayan, farklı engel grupları için web sitesi veya mobil uygulamaların nasıl tasarlanması
gerektiğini anlatan ve şirketlerin dijital erişilebilirlik süreçlerine büyük katkı sağlayan WCAG
erişilebilirlik standardı, bu konuda kurumların başvuracağı en önemli kaynaktır.
Ayrıca WCAG’ı baz alan, başta Avrupa Birliği olmak üzere çeşitli ülkelerde oluşturulan dijital
erişilebilirlik konusunda bazı yasal yükümlülükler de vardır. Tüm bunlar, engelli bireylerin daha
özgür bir dijital dünya yaşamasına katkı sağlamaktadır.
Mesela bilgisayarında ekran okuyucu yazılım kullanan görme engelli bir birey için WCAG, bir web
sitesinde klavye kısayollarının desteklenmesi gerektiğini belirtir. Görme engelli bir kullanıcı o
web sitesinde istediği bölgeye, çeşitli klavye kontrolleriyle bir gören gibi rahat bir şekilde
ulaşabiliyorsa, orada erişilebilirlikten söz edebiliriz.
Söz konusu az gören bir birey olduğunda ilgili web sitesinde yüksek kontrast renk seçeneklerinin yer
alması, makale tarzı içeriklerde yazı boyutunu artırmak gibi imkanların bulunması ve web sitesinin
üçüncü taraf ekran büyütme yazılımlarıyla uyumlu kullanılabilmesi büyük önem taşıyor.
Kurumlar hem WCAG’ın verdiği önermeleri takip ederek hem de erişilebilirlik konusunda yapılabilecek
farklı çalışmaları araştırarak, dijital erişilebilirlik süreçlerini iyileştirebilir ve bu sayede
dijital dünyada daha kapsayıcı bir deneyim için kendilerine düşen görevi tamamlamış olur.
Engelli bireyler dijital erişilebilirlik için bir farkındalık kampanyası başlattıklarında, onlara
destek olacak toplum fertlerinin bu konuda bilgi sahibi olması çok önemlidir. Sadece bunun için
değil, her birey, “bilgiye erişmek herkesin hakkıdır” anlayışının bilincinde olmalı ve bu amaçla
yapılacak çalışmalara elinden geldiğince destek sağlamalıdır. Tüm bu nedenlerle, dijital
erişilebilirlik konusunda toplumun eğitilmesi çok önemlidir.
İnsanlar dijital erişilebilirliğin önemini, bunun engelli bireyler için nasıl bir anlam
oluşturduğunu ve bilgiye erişimi nasıl daha kapsayıcı hale getirdiğini yakından tanımalıdır. Bu
sayede neyi desteklediğinin bilincinde olarak, dijital erişilebilirlik konusundaki farkındalık
çalışmalarına destek sağlayabilir.
Ayrıca, toplumun her ferdi bir kurumda çalışıyor olabilir veya gelecekte bir iş sahibi olacaktır.
Her birey, içerisinde bulunduğu kurumun dijital erişilebilirlik konusunda farkındalık elde etmesine
yardımcı olabilir. İnsanlar iş yerindeki ilgili ekip arkadaşlarını da bu konuda bilinçlendirerek,
şirket içerisinde bu konuda güçlü bir ses çıkmasını sağlayabilir ve sonuçta, belki de o kurumun daha
erişilebilir olması için önemli bir adım atmış olur.
Herhangi bir şirketin çalışanı olduğunuzu ve size, müşteri desteği aracılığıyla erişilebilirlik
konusunda bir şikayet geldiğini düşünün. Bu konuda bilgi sahibi olduğunuz için, bildiklerinizi diğer
iş arkadaşlarınızla paylaşarak erişilebilirlik sürecinin hızlanmasına katkı sağlayabilir, aynı
zamanda müşterilerden gelen şikayetlere doğru şekilde dönüşler yapabilirsiniz. Her yönüyle daha
erişilebilir bir dijital dünya için toplum fertlerinin eğitilmesi büyük önem arz etmektedir.
Bu konuda okullarda, büyük ve küçük işletmelerde, devlet kurumlarında ve hatta hastanelerde bile
uzman kişiler tarafından eğitim programları düzenlenebilir. Belirli grupların (örneğin yazılım
mühendisliği öğrencileri) bu süreci kendi alanlarına uygulayabilmeleri için daha ayrıntılı
bilgilendirmeler alması gerekir.
WCAG gibi erişilebilirlik politikalarına uygun mobil uygulamalar veya web siteleri tasarlamış
olabilirsiniz. Tasarladığınız web sitesi ve uygulamalar ekran okuyucu yazılımlarla çalışabilecek
şekilde kodlanmış olabilir. Fakat günün sonunda gerçek bir kullanıcı deneyimi, o çalışmanın
gerçekten erişilebilir olup olmadığı hakkında sizi bilinçlendirecektir.
Web siteniz, ekran okuyucu ile kullanımı destekleyecek şekilde klavye kısayollarıyla
kullanılabiliyor mu? Az gören bireyler için yazı boyutunu ayarlama ve yüksek karşıtlık seçenekleri
doğru şekilde çalışıyor mu? Dikkat eksikliği olan bireyler için özel seçenekler doğru şekilde
kullanılabiliyor mu? Tüm bu soruların cevaplarını, bizzat engelli kullanıcılardan gelen geri
bildirimler ile almalısınız. Şirket içerisinde yapılan testler elbette çok önemlidir fakat, bugün
büyük teknoloji şirketleri bile, işletim sistemi ve uygulamalarını genel kullanıma sunmadan önce
sınırlı bir kullanıcı kitlesiyle test ediyor.
Eğer imkan varsa, şirketin kullanıcı deneyimi ekibine engelli en az 1 kişinin dahil edilmesi
mantıklı olacaktır. Markanızın erişilebilirlik konusunda harcadığı çabanın gerçekten başarılı
sonuçlandığından emin olmak için, geliştirdiğiniz dijital platformlarda gerçek kullanıcıların, yani
engelli bireylerin geri bildirimlerine kesinlikle başvurmalısınız.
Markanızın web sitesi ya da uygulamalarındaki erişilebilirlik sürecini iyileştirmenin yanında
kullanıcıların geri bildirimlerine önem vermenin başka faydaları da vardır. Tüketiciler, geri
bildirimlerinin önemsendiği bir yerde o şirkete daha çok yakınlık hissederler ve bu da sadık
müşterilerinizin artması konusunda size büyük katkı sağlar.
Engelli bireyler için erişilebilirliği önemsemeniz ve bunu kamuya açık şekilde duyurmanız birçok
kişinin dikkatini çeker ve insanlar size ilgi gösterir. Ama her şeyden önce, engelli bireylerin
erişilebilirlik konusunda web sitenizde elde ettiği deneyimleri dinleyerek, onları gerçekten
önemsediğinizi göstermiş olursunuz.
Dijital erişilebilirlik sürecinde kültürel duyarlılığı sağlamak da büyük öneme sahiptir. Türkiye’den
Dünya’nın dört bir yanına hizmet vermeyi hedefleyen bir girişimin sahibi olabilirsiniz, fakat
erişilebilirlik konusunda yalnız Türkiye’de değil, Dünya genelinde çalışmalar yapmalısınız. Örneğin,
şirketiniz hem Türkiye hem de İngiltere’De faaliyet gösteren bir e-ticaret girişimi olsun. Web
siteniz ve mobil uygulamalarda yer alan ürün görselleri için, erişilebilirlik gereksinimlerini
sağlamak amacıyla alternatif metinler oluşturdunuz. Fakat bu alternatif metinler sadece Türkçe, işte
bu durum bir erişilebilirlik kusuru olarak kabul edilir.
Hizmet verdiğiniz tüm ülkelerde sadece web site veya mobil uygulamalardaki içerikleri
yerelleştirmekle kalmamalı, gerekiyorsa erişilebilirlik çalışmalarında da yerelleştirmeler
uygulamalısınız. Sitenizde bulunan ürün görsellerine hizmet verdiğiniz ülkenin ana dilinde
alternatif metinler eklemek de bu sürecin bir parçasıdır.
Bu süreç, markanız için oluşturduğunuz farklı dillerdeki videolarda da geçerli olmalıdır. Eğer
işitme engelli bireyler için videonuza Türkçe altyazı veya işaret dili eklediyseniz, aynı işlemi
hizmet verdiğiniz diğer diller için de yapmanız faydalı olacaktır.
Bu şekilde, dijital erişilebilirlik sürecinde kültürel duyarlılığı sağlamış olursunuz. Herkes için
erişilebilir olmak isteyen bir marka, kesinlikle bu süreci hizmet verdiği diğer ülke veya bölgeler
için yerelleştirmekten kaçınmamalıdır.
Mobil uyumlu web sitelerinin tasarımları, masaüstü web siteleriyle karşılaştırıldığında daha
farklıdır ve mobil uyumlu arayüzler için ayrı bir erişilebilirlik çalışması yapılması gereklidir.
Mobil menülerin ekran okuyucular ile uyumluluğu, yüksek kontrast gibi seçeneklerin web sitesinin
hangi bölümünde konumlanacağı gibi detaylar üzerinde çalışılmalı ve örneğin ekran okuyucular ile
kullanırken herhangi bir sorun olmaması için tasarım olabildiğince sade olmalı ve gereksiz
detaylardan arındırılmalıdır.
Mobil uygulamalar da erişilebilir şekilde tasarlanmalıdır. Uygulama, Voice Over, TalkBack gibi ekran
okuyucuların desteklediği dokunmatik kısayollar ile sorunsuz bir şekilde kullanılabilmelidir. Ek
olarak uygulamalar, tıpkı web sitelerinde olduğu gibi yüksek karşıtlık seçeneklerine sahip olmalı ve
eğer mümkünse diğer engel gruplarına sahip bireyler için de erişilebilirlik seçeneklerini
içermelidir. Mesela, uygulamada yer alan videolar için işaret dili seçeneği bulunabilir.
Geliştiriciler, uygulamada yer alan slider alanları da dahil görsel öğeler üzerinde ayrıca
çalışmalı, bir slider veya görsel galerideyken ekran okuyucuyla erişilebilecek şekilde “Önceki” ve
“Sonraki” düğmelerini uygulamada konumlandırmalıdır. Ayrıca mobil uygulamanın, yerleşik ekran
büyütme yazılımıyla uyumlu bir şekilde çalışabilmesi de az gören bireylerin daha rahat
kullanabilmesi için önem arz ediyor.
Sizlerle birlikte dijital erişilebilirlikle toplum için daha kapsayıcı bir Dünya yaratmanın 6 yoluna
göz attık. Umarız içeriğimiz, dijital erişilebilirlik konusuna farklı bir bakış açısı getirmenizi
sağlamıştır.
WeAccess.Ai olarak, dijital erişilebilirlik sürecini kolaylaştıracak yapay zekâ destekli dijital
erişilebilirlik çözümleri geliştiriyoruz. WeAnalyse ile web sitelerinin ne kadar erişilebilir
olduğunu öğrenebilir ve hatta eklentiyi sitenize ekleyerek erişilebilirlik sorunlarının otomatik
olarak çözülmesini sağlayabilirsiniz. WeSign, videolu ve yazılı içerikleriniz için işaret dili
oluşturmanızı sağlar. Erişilebilir bir Dünya’ya katkı sunan diğer hizmetlerimizi öğrenmek için web
sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın. Sonraki içeriğimizde görüşmek üzere!
İlginizi çekebilir: Erişilebilirlik İç Görüleri